TR
  • English
  • Türkçe
  • العربية
  • Deutsch
  • русский язык
  • українська
  • Français
  • español, castellano
  • gör

    Siirt

    Botan Vadisi Milli Parkı

    Botan Vadisi Siirt ili sınırları içerisinde yer almakta olup, Bitlis'in güneyindeki yüksek dağların eteklerinden kaynağını alan Botan Nehri’nin batıya doğru akarken kendine oluşturduğu derin vadidir.  Türkiye'nin en dik ve sarp vadilerinden biri olan Botan Vadisi güneyde Siirt'e doğru uzanırken 2741 metre yüksekliğindeki Doğruyol ve 2631 metrelik Kapılı Dağı'nın arasından geçer ve Dicle Vadisi'ne açılır.

    Ksenefon’un MÖ 407’de yazdığı “Anabasisi (Onbinlerin Dönüşü)”ne tanık olan Botan Vadisi’nde çok sayıda arkeolojik höyük, antik yol, mağara, kilise kalıntısı, köprü, han, kale, cami ve değirmen günümüze kadar gelmiş. Karayoluyla ulaşım olarak kullanılan birçok tarihi yol ve tarihi ipek yolunun bir kısmı bugün itibariyle alan içerisinde yer almaktadır. Bu yolların birçoğu Asur Ticaret Kolonileri çağından kalmış ve arazinin durumuna göre yer yer taş döşeme olarak inşa edilmiştir. Mevcut taş döşeme yollar Roma Dönemi’nde de ihya edilerek kullanılmaya devam edilmiştir.

    İsmail Fakirullah ve İbrahim Hakkı Hazretleri Türbesi

    Siirt’in Tillo ilçesinde İbrahim Hakkı Hazretleri'nin, 'Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim' diyerek, 256 yıl önce hocası İsmail Fakirulah Hazretleri'nin başucunu aydınlatmak için yaptığı düzenek, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2015 yılında dahil edildi. İbrahim Hakkı Hazretleri'nin hocası İsmail Fakirullah'ın vefatı üzerine türbesinde yaptırdığı ışık düzeneğiyle,  her yıl 21 Mart ve 23 Eylül olan ekinoks tarihlerinde doğan güneşin ilk ışınları hocasının başucunu aydınlatmaktadır.

    Gerra Han Köprüsü

    Üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığına dair herhangi bir kitabesi bulunmamaktadır. Ancak yanında bulunduğu han yapısı Osmanlı hanlarının tipolojik özelliklerini göstermesi, köprünün de yine aynı şekilde Osmanlı köprülerinin mimari ve üslup özelliklerini göstermesi bize bu köprünün yanında bulunduğu han yapısıyla birlikte, Osmanlı döneminde XVII. yüzyılda yapılmış olduğunu düşünülmektedir. Kesme taş malzemeden yapılan köprü, tek gözlüdür ve yolu iki yöne eğimli köprülerdendir. Köprünün yolu basamak şeklinde kademeli bir şekilde yapıldığından dolayı tekerlekli araçların geçmesi olanaksızdır. Mansap tarafında birer sel yaran vardır. Köprünün doğu tarafında birkaç yolcunun barınabileceği büyüklükte tonozlu bir bölüm açılmıştır.

    Güsir Höyük

    Dünya uygarlık tarihinde İnsanlığın yerleşik hayata geçtiği yer olarak ülkemizde Şanlıurfa Göbeklitepe olarak bilinirken Gusir Höyükte elde ettiğimiz bulgular Şanlıurfa’dan 300-400 yıl öncesine tarihlenmektedir. Dolayısıyla Dünya Uygarlık tarihinde insanlığın yerleşik hayata geçtiği en eski yer Siirt’tir denebilir.

    İncekaya Kalesi

    Şirvan ilçesinin 10 km. uzağında İncekaya (Kormas) köyünde bulunan kale kalıntılarıdır. Şirvan’a bağlı İncekaya Köyü’nde çevreye hâkim bir tepe üzerinde yer almaktadır. Üzerinde kitabesi bulunmamaktadır. Kalenin Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilmektedir. Kale daha sonraları Selçukluların eline geçmiş, Osmanlılar döneminde Derebeylerin barınağı olarak kullanılmıştır. Kale daha ziyade Şatoyu andırmaktadır.

    İrun Kalesi

    Şirvan’ın kuzeyinde 40 Km. uzaklıkta bulunan kaledir. Kale sarp dağların zirvesinde kurulmuştur. Bulunduğu dağın eteğinden geçen nehirle yer altı tüneli ile irtibatı olduğu söylenmektedir.

    Derzin Kalesi

    Baykan İlçe Merkezinin 8 km. doğusunda Adakale (Derzin) köyünün hemen yakınında sarp bir kayalık üzerinde kurulu bulunan kale kalıntılarıdır. Gözetleme kuleleri bugün bile özelliğinden bir şey kaybetmemiş gibi durmaktadır.